BİR KÜLTÜR DAHA YOK OLUYORKaradeniz Bölgesinde yaşayanların vazgeçilmezi olan kolan dokumacılığı tarih oluyor.
Köylerde yaşayanlar tarla, bağ ve bahçelerden ot, çalı, çay tentesi, odun gibi yükleri sırtlarında taşırken kullandıkları iplerin (kolan) el dokumaları artık hediyelik eşya oldu. Hem zevkli hem de biraz yorucu olan dokuma işlemi öncesinde yere çakılan kazıklar ile ilkel bir dokuma tezgâhı kuruluyor. Yün iplerden renk renk çeşitlerinin seçilmesinin ardından hummalı dokuma işlemi başlıyor. Köylülerin kendi yaptıkları tahta tarak ve masura ile dokuma işleminin yapılması ise birkaç saati alıyor.
Eynesil’in Ören Beldesine bağlı, Belen Mahallesinde kolan dokuyan 89 yaşındaki Hanım İbik
Salıncak denilen tezgâhın kurulmasından sonra kolanlar yaklaşık 2 saatte dokunuyor. Ben ise yaşlandığım için biraz geç dokuyabiliyorum” dedi.
Kolan yapma işinde önemli olan bölümün 'ıyme'nın (ipin dizilmesi) olduğunu söyleyen Hanım İbik,”Eskiden hemen her evde bir yada birkaç bayan kolan dokumasını biliyordu. Kolan Karadenizlilerin olmasa olmazıydı. Sırtta yük tanışmak için kolan daha idealdir. Bildiğimiz ipler yük taşırken omuzlarda tahribat yapar. Kolan ise daha kalın olduğu için yük taşımakta daha kullanışlı ve elverişlidir. Günümüzde sırtla yük taşıma azaldı ancak arazi şartlarının uygun olmadığı yerlerde yol olmadığı için sırtta yük taşımak zorunda olunuyor. Bizim eskiden kullandığımız bu kolanların şimdi fabrika yapımı naylon olanlarını gördüm. Şimdi bu kolanları dokuyacak olan kimse kalmadı. Yaptığımız kolanları daha çok eşe dosta hediye ediyoruz. Bu iş bir gelenek bir kültür olarak tarihe karışıyor “dedi. Ahmet CEYLAN