GİRESUN KAZASI`NIN VİLAYET OLUŞU

GİRESUN KAZASI`NIN VİLAYET OLUŞU
Toplumsal yaşayış alanı itibarıyla Giresun oldukça eski bir yerleşim yeridir. Bu günkü Giresun şehri`nin M. Ö.298-263 yılları arasında Pontus kıralı I. Farnakes tarafından kurulduğu belirtilmektedir. I. Farnakes`in şehri kurmadaki amacı, halkı Yunanlaştırma faaliyetlerinin önüne geçmekti. Bu sebeple kurduğu Giresun şehrini yönetimi altındaki ordu (Kotyora) halkından oluşturmuştu. Kralın adından dolayı bir müddet Farnakiya denilen şehir, daha sonraları Giresun (Kerasus )adını almıştır.

Çeşitli kaynaklarda şehrin kurulduğu yer hakkında çeşitli farklı görüşler vardır. Yapılan araştırmalar Karadenizde üç yerin adının Kerasus olduğu sanıl-maktadır. Bunlardan birincisi, Vakfıkebir Körfezindeki Kireşon / Kirazlık, ikincisi Sinop`un Batısında, üçüncüsü de bugünkü Girsun`un uzağında bir vadi-den bahsedilmektedir. Tüm bunların yanında Coğrafyacı Strabon`un faranakia dediği şehrin Giresun olması daha ağırlık kazanmaktadır. Bunun sebebi ,Romalı idareci Arrien`un Farnakia`nın eski adının Kerasus olduğu yönündedir. Bu görüş doğrultusunda Giresun`un Kale şehir olarak kurulduğu ve Pontus kıralı Farankes arafından kurulduğu sanılmaktadır.

Çeçmiş tarihten günümüze gelindiğinde Giresun Yerleşim yeri olarak temel idari özelliklerini korumuş,Trabzon Rum İmparatorluğuna bağlı bir kale şehir olarak varlığını sürdürmüştür. Bu sebeple başta Bayramlu Beyliği olmak üzere, her dönemde bölgede hakimiyet kurmak isteyenlerce fetih edilmesi geren yerleşimyerlerindendir. Türk varlığı olarak Giresun`un ilk fethinin Kuşdoğan Bey tarafından yapıldığı bilinmektedir.Ancak Çepni beyi Kuşdoğan`ın şehri fetih tarihi bilinmemekle birlikte söz konusu fethin 1301`den önce olduğu bilinmektedir. Zira bu tarihte Kuşdoğan Bey`in mağlubiyeti sonucu Trabzon Rum İmparatoru II.Aleksios tarafından Giresun geri alın-miştır. Yenilgi sonrasında Çepni akınları sürmüş, Hacı Emir Beyoğlu Süleyman Bey tarafından 1397 ilkba-harında yeniden fethedilmiştir. Bu el değişmeler Osmanlı Devletininnhakimiyetine kadar sürmüştür. 1461 yılında Fatih Sultan Mehmet Han`ın Trabzon Rum İmparataorluğunu yenmesi ile Giresun bölgesi Osmanlı yönetimine girmiştir. Bu zaferle Çepni Beylerinin önemli katkısı olmuştur. Fatih Sultan Mehmet sefere çıktığında Görele, Tirebolu , Giresun kale-leri büyük ihtimal İmparator`un idaresinde idi. Bununla beraber Kürtün, dereli Giresun-Tirebolu-Eynesil arasındaki alan Çepni beylerinin elindeydi. Oğuz Türklerinin 24 boyundan biri olan Çepniler 14.yy.`ın ikinci yarısı Harşit vadisine yerleşmişlerdir. 14-15.yy. boyunca öteki Türk boyları ile birlikte Eynesil, Beşikdüzü, Kürtün, Tirebolu, Keşap,Giresun`dan Ünye`ye kadar olan alanda etkin olmuş, böğlgenin Türkleş-mesinde önemli katkılar sağlamışlardır. Merkezi bu günkü Ordu İli sınırları içinde olan Hacı Emirli Beyliğinin kurucusu Bayram Bey olduğundan bu beyliğe Bayramlu da denilmektedir. Osmanlı belgelerinde Vilayeti Bayramluolarak yeralmaktadır. Giresun`u ilk fetheden bayram Beyin oğlu Süleyman Beydir. Arşiv kayıtlarında Mir-i Çepniyan olarak belirtilen Giresun`un dağlık kesimini, hacı Emiroğlu Süleyman Bey`in yönettiğini Yakup Halife olarak bilinen Çepnilerin manevi şahsiyetine ait ve aynı adla anılan zaviyenin Süleyman Bey tarafından Yakup Halife`ye vakfedildiğinden anlıyoruz.

Giresun`un idari geçmişi ile ile ilgili en geçerli bilgi, Osmanlı dönemindeki bilgilerden ulaşıyoruz. Bu da tapu tahrir belgeleridir. 825 numarada bulunan 1486 tarihli Trabzon sancağı Muvassal Tapu Tahrir Def-terine göre, merkezi Kürtün olan bir idari yapılanma-nın kurulduğu görülür.Zeamet-i Kürtün adıyla anılan bir yapılanma.
İdari sistemdeki değişiklilerle Giresun Osmanlı İmparatorluğu dağılıp Cumhuriyet kuruluncaya kadar Çeşitliyönetim değişikliklerine uğramıştır. 1266 H.-1849 devlet salnamesinden anlaşıldığına göre Trabzon Eyaleti`nin sancaklarından olan Trabzon livasına bağlı olan Giresun, aynı eyaletin Ordu livasına bağlanmış,1865 tarihine kadar statüsü yükseltilerek Sancak olmuştur.Bu dönemde de yine Trabzon `a bağlı olduğu görülür. Giresun sancağı bu dönemde Pir Aziz, Akköy, ve Keşap kazaları ile Kınık nahiyesinden ibarettir. Giresun ilk olarak il statüsüne 1865 tarihinde kavuşmuş, Piraziz Kaza olurken, kaza olan Keşap nahiye olmuştur. 1870. Yine vilayet salnamelerine göre bundan beş yıl kadar sonra Giresun kaza yapılmış ve Sivas Vilayetine bağlı Karahisar-ı Şarki sancağına bağlanmıştır. 1876. Daha sonra 4 Nisan 1921 tarihinde il statüsüne kavuşmuştur.

Kaynakça: Ahmet Gürsoy. Milli müca-delede Giresunlular.s. 144,145,14
Salname-i Vilayet-i Sivas 1870
Dikkat! Yazılan yorumlar hiçbir şekilde sitenin görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.

BU HAFTA OKUNANLAR

BU HAFTA YORUMLANANLAR

ANKET

Türkiye′de salgını önlemek için alınan ek tedbirler yeterli mi?
İmsak00:00
Güneş00:00
Öğle00:00
İkindi00:00
Akşam00:00
Yatsı00:00

GÜNLÜK BURÇLAR

KoçBoğaİkizlerYengeçAslanBaşakTeraziAkrepYayOğlakKovaBalık

SÜPER LİG

TakımOGMBAP

ZİYARETÇİ DEFTERİ

Düşüncelerinizi bizimle paylaşmak ister misiniz?Ziyaretçi Defteri