Başbakan Yardımcısı Nurettin CANİKLİ GRÜ’de Konuştu

Başbakan Yardımcısı Nurettin CANİKLİ GRÜ’de Konuştu

Başbakan Yardımcısı Nurettin CANİKLİ GRÜ’de Konuştu
Giresun
G.Tarihi: 17.04.2017 09:49
1496 Okunma
0
Başbakan Yardımcısı Nurettin CANİKLİ GRÜ’de Konuştu
Üniversitemiz Bilimsel Araştırmalar ve Yayın Topluluğu ile Memur-Sen Giresun İl Temsilciliğinin birlikte düzenledikleri  program çerçevesinde Başbakan Yardımcısı Nurettin CANİKLİ, Üniversitemiz Güre Yerleşkesi Şehit Ömer Halisdemir Konferans Salonunda bir konuşma yaptı.
Sayın CANİKLİ ve Rektörümüz Prof. Dr. Cevdet COŞKUN’un yanı sıra; Giresun Valisi Hasan KARAHAN, Giresun Milletvekili Cemal ÖZTÜRK, Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hacı Bayram TOMBUL, Bayındır-Sen Genel Başkanı Soner Can TUFANOĞLU, bir çok kamu ve sivil toplum kuruluşunun temsilcisi ile vatandaşların katıldığı programın açılış konuşmasını Memur-Sen Giresun İl Başkanı  Sami ŞİMŞEK yaptı.  Daha sonra söz alan Soner Can TUFANOĞLU ile Hacı Bayram TOMBUL’un  gündemdeki meselelere ilişkin konuşmalarının ardından  kürsüye Başbakan Yardımcısı Nurettin CANİKLİ çıktı.
Konuşmasına uçak pilotlarını örnek vererek başlayan Nurettin CANİKLİ, "Birden fazla kişinin olduğu her yerde son sözü söyleyen bir kişinin olması gerekir. İstişare farklı bir şey, görüşleri alırsınız ama sonunda son noktayı koyacak bir kişinin olması gerekir. Hani Başbakanımız diyor ya 'İki kaptan bir gemiyi batırır' gerçekten de öyle. Başbakanımız böyle deyince muhalefet bir şey bulmuş gibi dedi ki “Öyle olur mu? uçağı iki pilot kullanıyor” ama bilirsiniz uçağa bindiğiniz zaman anons yapılır “kaptanınız konuşuyor” diye. O iki pilotun bir tanesi kaptan diğeri yardımcı son sözü söyleyen orada bir tane bunu bile ayırt edemiyor” dedi.
Konuşmasında 80,90 ve 2000’li yıllara değinen, bu dönemlerde yönetimlerin izlediği yanlış politikalar ve çok başlı yönetimlerin ülkeyi darboğaza soktuğunu söyleyen CANİKLİ, yeni sistemle bunları engellemeyi hedeflediklerini bu şekilde Türkiye’nin uluslararası arenada ekonomik ve siyasal gücünün artacağını belirtti.
Konuşmasında son zamanlarda artan terör olaylarına da değinen CANİKLİ, “ Son 6-7 ayda Türkiye'ye yönelik çok büyük saldırılar gerçekleştirildi. Güvenlik alanında, ekonomide. 15 Temmuz bu saldırılardan bir tanesi. 15 Temmuz saldırısı aslında onları piyon olarak kullananların en güvendikleri araçtı, taşerondu. O ana kadarki teşebbüsleri başarılı olamayınca, en son çare olarak, 40 yıldan beri ilmek ilmek işledikleri terör örgütünü piyasaya sürdüler. Bu saldırı en son planlı saldırılarıydı. 40 yıl önce planlanmış. Gerektiğinde devreye sokulmak üzere. Ondan sonraki saldırılar hepsi düzensiz ve dağınık. Planlı değil artık. Çünkü orada kesinlikle olumsuz bir sonuç beklemiyorlardı. Mutlaka o darbe teşebbüsünün başarılı olacağına inanıyorlardı” dedi.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN’ın çok güçlü bir lider olduğunu ve bu güçlü liderlik altında aynı davaya inanmış, aynı hedefe yürüyen başbakanla birlikte sorunsuz bir yönetim sergilediklerini söyleyen CANİKLİ sözlerine şu şekilde devam  etti: “ Bu sorunsuz yönetimi daha sonraki dönemlerde garanti edemezsiniz. Geçmiş dönemlere bakıldığında kavga hep var, mevcut dönem istisnai bir dönem. Türkiye’nin bundan sonraki dönemde de hiç bir zaman güçsüz bir yönetimle yoluna devam etme imkanı yok. Yüzde 100 garanti altına almamız gerekiyor. Bu sistem bunu sağlıyor. Nasıl sağlıyor? Diyelim; 10 tane, 20 tane siyasi parti olsun. Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılıyor. Birinci tur adaylardan bir tanesi yüzde 50+1 alırsa mesele yok. Seçiliyor ve sorun bitiyor. Ondan sonra 5 yıl boyunca görevine devam ediyor,  kabinesini oluşturuyor, onayı milletten alıyor.
Seçimlerde, birinci turda çoğunluk sağlanamazsa en çok oy alan iki tane aday ikinci tura kalıyor. İkinci turda 15 gün sonra iki kişinin katıldığı bir seçimde mutlaka bir tanesi yüzde 50'den fazla alacak zaten. Alan da Cumhurbaşkanı oluyor. Kabinesini kuruyor. Kabinenin onayı aslında o seçimle gerçekleşiyor. Güvenoyu o seçimle gerçekleşiyor, millet tarafından veriliyor."
Mevcut sistemde Meclisin güvenoyunu hükümetlere vekaleten verdiğini vurgulayan Canikli, “Bu yetkiyi doğrudan millet verdikten sonra vekaletle iş yapmaya gerek var mı? Yok, bu haksızlık olur. Bu millet iradesine saygısızlık olur. Son sözü söyleme noktasında en sonunda bir kişinin olması gerekir. Birden fazla kişinin olduğu her yerde, her organizasyonda, ne olursa olsun son sözü söyleyen birinin olması gerekir. İstişare başka bir şey. İstişarenizi yaparsınız. Görüşünüzü alırsınız ama sonunda, son noktayı koyacak birinin olması gerekir." diyerek konuşmasını noktaladı.
Konuşmalarının ardından Sayın CANİKLİ’ye ve diğer  konuşmacılara hediyeleri takdim edilirken,  Rektörümüz ve diğer protokol üyeleri sahneye davet edilerek günün anısına  hatıra fotoğrafı çektirildi.

 
Dikkat! Yazılan yorumlar hiçbir şekilde sitenin görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.

BENZER HABERLER

VİDEO GALERİ

BU HAFTA OKUNANLAR

BU HAFTA YORUMLANANLAR

ANKET

Türkiye′de salgını önlemek için alınan ek tedbirler yeterli mi?
İmsak00:00
Güneş00:00
Öğle00:00
İkindi00:00
Akşam00:00
Yatsı00:00

GÜNLÜK BURÇLAR

KoçBoğaİkizlerYengeçAslanBaşakTeraziAkrepYayOğlakKovaBalık

SÜPER LİG

TakımOGMBAP

ZİYARETÇİ DEFTERİ

Düşüncelerinizi bizimle paylaşmak ister misiniz?Ziyaretçi Defteri